- lafî
- 阿́ s. 逐字的, 逐字逐句的, 一字不差的
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.
lafı değiştirmek — başka konuyu dile getirmek, başka bir şeyden söz etmek İhtiyarcığı böyle gözü yaşlı gördün mü lafı hemen değiştirip onun sevdiği askerî mevzulara getirivermelidir. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
lafı dolandırmak — sözü uzatmak Üç beş sorum var kalıplaşmış, onları soruyorum, lafı dolandırarak. N. Meriç … Çağatay Osmanlı Sözlük
lafı döndürüp dolaştırmak — sözü uzatmak Her söyleşisinde lafı döndürüp dolaştırmasından bıkmışlardı. M. Mungan … Çağatay Osmanlı Sözlük
LAFI — Latin American Folk Institute (Community » Non Profit Organizations) * Latin American Frontiers International Publishers, Ltd. (Business » Firms) * Lost And Found, Inc. (Community » Non Profit Organizations) … Abbreviations dictionary
lafı ağzına tıkamak — birinin rahatça konuşmasını engelleyip susturmak, söylemesine imkân tanımamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
lafı ağzında bırakmak — birinin konuşmasını kesmek, sözlerini bitirmesine fırsat vermemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
lafı ağzında gevelemek — söylemek isteğini söyleyememek … Çağatay Osmanlı Sözlük
lafı ağzında kalmak — sözü ağzında kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
lafı bağlamak — bir konu üzerinde son sözü söylemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
lafı geçmek — 1) sözü etkili olmak, sözü dinlenmek 2) bahsedilmek Kocasının erkek kardeşinin sütkardeşi imişsiniz, ben sizi hiç görmedimdi fakat bu evde lafınız geçerdi. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
lafı kıçından dinlemek (veya anlamak) — konuşulan konuyu ilgisiz, üstünkörü veya önem vermeden dinlemek (veya yanlış, ters anlamak) … Çağatay Osmanlı Sözlük